Kozack, düzenlediği basın toplantısında, küresel ekonomideki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ABD yönetiminin hafta başında Çin’den ithal edilen çelik ve alüminyum, yarı iletkenler, elektrikli araçlar, bataryalar, kritik mineraller ve güneş pilleri gibi ürünlere yönelik gümrük vergilerini artırma kararına değinen Kozack, IMF’nin açık ve kurallara dayalı bir ticaret sistemini desteklediğini, söz konusu sistemin son yıllarda ekonomik büyüme ve istikrar için kritik öneme sahip olduğunu söyledi.
Kozack, “Tarifelerle ilgili olarak görüşümüz; ABD’nin ekonomik performansı için hayati önem taşıyan açık ticaret politikalarının sürdürülmesinin ülkeye daha iyi hizmet edeceği yönünde. Ayrıca ABD ve Çin’i iki ülke arasındaki ticari gerilimleri şiddetlendiren temel kaygıları giderecek bir çözüm için birlikte çalışmaya teşvik ediyoruz. Daha genel anlamda, tüm ülkeleri aralarındaki farklılıkları çözmek için çok taraflı çerçeve içinde çalışmaya çağırıyoruz.” dedi.
Ticaret kısıtlamalarındaki artışa dikkati çekti
Son yıllarda ticaret kısıtlamalarında dikkate değer bir artış yaşandığını belirten Kozack, kısıtlama sayısının 2019’daki 1000 seviyesinden 2023’te 3 bine çıktığını kaydetti.
Kozack, bu tür kısıtlamaların ticarete ve yatırıma zarar verebileceğini, küresel ekonomiyi ve tedarik zincirlerini ayrıştırabileceğini ve misilleme eylemlerini tetikleyebileceğini aktardı.
Bu tür bir ayrışmanın küresel ekonomiye maliyetinin çok yüksek olabileceğine dikkati çeken Kozack, çalışmaların ayrışmadan kaynaklanan küresel kayıpların küresel Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 0,2’sinden yüzde 7’sine kadar değişebileceğini gösterdiğini anlattı.
Kozack, teknolojik ayrışmanın olması durumunda bunun maliyetinin daha yüksek olacağını dile getirdi.
ABD’nin son enflasyon verileri istenilenden daha yüksek
ABD ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kozack, ülke ekonomisinin önemli şoklara ve 2022 ile 2023 yıllarında uygulanan sert para politikası sıkılaştırmasına rağmen oldukça dirençli olduğunu kaydetti.
Kozack, ABD’de son enflasyon verilerinin genel olarak görmek istediklerinden daha yüksek olduğunu belirterek, “Bu, ABD enflasyonu hedefe düşürürken önünde tümseklerin olacağının bir hatırlatıcısı ve bu da Fed’in önümüzdeki aylarda politika kararlarında temkinli ve verilere bağlı olması ihtiyacını güçlendiriyor.” diye konuştu.
Arjantin ekonomisinin bu yılın ikinci yarısında yeniden büyümeye başlaması bekleniyor
Arjantin ekonomisindeki gelişmelere ilişkin ise Kozack, IMF’nin Arjantin için yaklaşık 44 milyar dolarlık kredi programının sekizinci incelemesinde personel düzeyinde anlaşmaya varıldığını anımsatarak, bunun fonun ülke ile devam eden ilişkilerinden “bir başka önemli adım” olduğunu ifade etti.
Kozack, “Yetkililerin istikrar planını güçlü bir şekilde sahiplenmesi ve kararlı bir şekilde uygulaması, beklenenden daha iyi sonuçlar veriyor.” diye konuştu.
Arjantin’nin 16 yıldan bu yana ilk üç aylık mali fazlasını vermesinin dikkat çekici olduğunu belirten Kozack, ülkenin uluslararası rezervlerinde hızlı bir toparlanma, Merkez Bankasının bilançosunda iyileşme ve enflasyonda hızlı bir düşüş yaşandığını aktardı.
Kozack, Arjantin ekonomisinin bu yılın ikinci yarısında yeniden büyümeye başlamasını beklediklerini kaydetti.
