Sinema tarihinin en akıcı filmlerinden biri olarak kabul edilen “Baba” dizisi, zamanla kültür ikonlarından birine dönüştü. Daha gerçekçi ve insan odaklı yaklaşımı nedeniyle Hollywood’da bir dönüm noktası olarak kabul edilen bu dizi izleyen herkesi derinden etkiledi.
Gelin bu serinin detaylarını birlikte inceleyelim.
1. Sahne yönetmeni Gordon Willis, yetersiz aydınlatılmış setleri nedeniyle “Karanlığın Prensi” lakaplıydı.
Yapım şirketinin yöneticileri başlangıçta manzaranın çok karanlık olduğunu düşündüler, ancak Willis ve Francis Ford Coppola yöneticileri karanlığın Corleone ailesinin karanlığını yansıtabileceğine ikna etti.
2. Marlon Brando, Don Corleone karakterini bir bulldog olarak canlandırmak istediği için filmin oyuncu kadrosunda yanaklarını pamukla doldurdu.
Gerçek çekimlerde, bir diş hekimi tarafından yapılmış bir ağızlık takıyordu. Bu ağızlık, New York’taki Hareketli Görüntü Müzesi’nde sergileniyor.
3. Açılış sahnesinde Marlon Brando’nun kucağında tuttuğu kedi, Coppola’nın Paramount Pictures’ın arsasında bulduğu bir sokak kedisiydi ve orijinal olarak senaryoda yer almıyordu.
Kedi formundan o kadar memnundu ki mırlaması Brando’nun bazı diyaloglarını bastırdı ve bu yüzden o sahneler yeniden çekildi.
4. Richard S. Castellano, “Silahı bırak, cannoli’yi al” dizesini doğaçlama yaptı.
5. Don Vito’nun Johnny Fontane’ye yaptığı tokat senaryoda yoktu ve tokatı Marlon Brando doğaçlama yaptı.
6. Francis Ford Coppola ve Paramount Pictures arasında yoğun bir sürtüşme vardı. Şirket, Coppola’nın uyumsuzluğuna, gereksiz harcamalarına ve yanlış yönlendirilmiş oyuncu kadrosuna atıfta bulunarak sık sık başka isimleri değiştirmeye çalıştı.
Bununla birlikte, Coppola filmi programın ilerisinde ve bütçesinin altında bitirdi.
7. Hem yönetmen hem de senarist olan Coppola, filmin adının “The Godfather” yerine “Mario Puzo’s The Godfather” olması konusunda ısrar etti.
Coppola’ya göre orijinal senaryo romana o kadar sadıktı ki Puzo övgüyü hak ediyor.
8. Robert De Niro, ikinci filmde Vito Corleone rolünü oynamak için dört ay boyunca İtalyanca’nın Sicilya lehçesini konuşmayı öğrendi.
9. Francis Ford Coppola, ilk filmi yönetirken korkunç bir zaman geçirdi ve ikinci filmde yönetmen yerine yapımcı olmak istediğini dile getirdi.
Yönetmen koltuğu için Martin Scorsese’yi teklif etti ancak yapımcı şirket bu ismi reddetti. Daha sonra Coppola, ortada kararlaştırılan birkaç kuralla ikinci filmin yönetmeni oldu.
10. Vito’nun Sinyor Roberto ile sokakta pazarlık yaptığı sahnede yoldan geçen biri Vito’ya merhaba demek için gelir. Aslında bu kişi oyuncuların yanından geçmek zorunda kalan bir figürandı ama o an Vito ile doğaçlama yaptı.
Coppola, figüranın sahneyi yarıda kesmesinden hoşlanmadı, ancak mahalledeki insanların Vito’ya ne kadar saygı duyduğunu göstermek için Robert De Niro’ya gitti ve Coppola’yı figüranın sözünü tutması için ikna etti.
11. Danny Aiello’nun “Michael Corleone merhaba diyor” cümlesi tamamen doğaçlamaydı. Francis Ford Coppola repliği çok beğendi ve çekimler sırasında ondan tekrar etmesini istedi.
Aiello daha sonra, Coppola ile çalışma konusunda çok gergin olduğu için, bunu söylediğinde repliği bile duymadığını ve şimdiye kadar neden söylediği hakkında hiçbir fikri olmadığını savundu.
12. Al Pacino’ya üçüncü filmdeki Michael rolünü yeniden canlandırması için 5 milyon dolar teklif edildi, ancak Pacino 7 milyon dolar artı filmin gişe hasılatından ek bir yüzde istedi.
Francis Ford Coppola bunu yalanladı ve hikayeyi filmin açılış sekansı olarak Michael’ın cenazesiyle başlatmakla tehdit etti. Pacino daha sonra 5 milyon dolarlık teklifi kabul etmek zorunda kaldı.
13. Mahallenin bakımsızlığından şikayet etmek için Vincent’ı durduran kadınlardan biri de Martin Scorsese’nin annesi Catherine Scorsese’dir.
14. Üçüncü filmde Vincent’ın annesi olarak gördüğümüz Lucy Mancini, aynı zamanda ilk filmde Sonny’nin bağlandığı nedimedir.
